Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
ya da Dikkat Eksikliği Bozukluğu (DEB) ile zeka arasında doğrudan bir ilişki
olmamakla birlikte, bazı kaynaklar DEHB/DEB olan çocukların, normal nüfusa göre,
üstün zekalı olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle,
bazı aileler ve öğretmenler bu çocukların aşırı hareketliliğini ve dürtüsellikten kaynaklanan bazı davranış
bozukluklarını bu çocukların zeki olmalarına bağlarlar. Oysa zeka en genel
anlamıyla çevreye uyum gösterme becerisidir. Dolayısıyla zeki çocuklar, eğer
DEHB gibi bir sorunları yoksa, okula ve
arkadaşlarına çok iyi uyum gösterirler.
DEHB/DEB olan üstün zekalı çocukları, diğer üstün
zekalı çocuklardan ayıran en temel özellik, bu çocukların ders çalışma
konusunda tembel olmalarıdır. Öğretmen ve ailelere göre bir çocuğun çalışkan ya da tembel olması
çocuğun kendi elindedir ve değiştirilebilir bir özelliktir. Çocuğun çalışıp
çalışmaması onun isteği ve motivasyonuna bağlıdır. Bu nedenle, öğretmen ve
aileler en çok bu çocuklara kızarlar. Çünkü kapasiteleri(zekaları) olduğu halde
bu kapasiteyi birilerine inat kullanmamaktadırlar.
Oysa bu saptama yanlıştır. Tembellik çok kapsamlı bir zihinsel
sürecin ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Okulda tembel olarak adlandırılan bir
çocuğun, günlük faaliyetlerinde tembel olmadığını hatta beklenenin üzerinde
hareketli olduğunu görmek mümkündür. Bu da istediği zaman yapıyor biçiminde
değerlendirilir.
Aile ve öğretmenlerin okulda tembellikle, bazen de
sorumsuzlukla suçladıkları çocukların asıl sorunu kendilerinden beklenen
zihinsel eylemleri gerçekleştirmek için gerekli bazı zihinsel becerilere sahip
olmamalarıdır. Ancak zihinsel beceri eksikliği, yüksek zekalı çocuklara
yakıştırılamaz. Diğer bir değişle, zeki
çocuğun öğrenme kapasitesinin de yüksek olması beklenir. Oysa öğrenme güçlüğü,
zekadan bağımsız bir sorundur. Öğrenme güçlüğü olan üstün zekalı çocuklar,
kavrama, yorumlama gibi üst düzey becerilerde çok başarılıyken, ezber
gerektiren alt düzey becerilerde sorun yaşarlar.
Okul öğrenmelerinde bazı bilgilerin ezberlenmesi
zorunludur. Örneğin, matematik dersinde başarılı olmak için, 7+8= 15 olduğunu,
çarpım tablosunu, geometrik şekillerin alan ve hacim hesaplama formüllerini vb.
ezbere bilmek gerekir. DEHB olan üstün zekalı çocukların öğrenmede en çok güçlük
çektikleri de bu ezber bilgilerdir. Her üst düzey bilgi, ezberlenmesi gereken
alt düzey bilgilerin üzerine inşa edildiği için zamanla bu çocukların dersleri
takip etmesi güçleşir ve çocuklar derslerden koparlar.
Zeka testleri çocukların yaşı ilerledikçe öğrenmeye
dayalı bilgileri daha çok ölçtüğü için, okulda verilen eğitimden yeterince
yararlanamayan bu çocuklar, ileriki yaşlarda tekrarlanan zeka testlerinde daha
düşük puan alırlar.
Üstün zekalı DEHB/DEB olan çocuklara okul yaşamında
destek verilmezse, bu çocuklar giderek okuldan kopar, bazen erken sınıflarda
okulu terk ederler. Toplum için önemli bir değer olan bu çocukların kaybolmamaları
için mutlaka akademik olarak desteklenmeleri gerekir.
Prof. Dr. Münire ERDEN
Dr. Seda SARAÇ
FARKLI ÇOCUKLAR
DEHB VE DİSLEKSİ EĞİTİM DANIŞMANLIĞI
www.farklicocuklar.com
www.farklicocuklar.com