Bu günlerde okullar yeni kayıt
dönemini açıyorlar. Ülkemizde okullar arasında niteliksel olarak büyük farklar
olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle aileler de çocukları için iyi bir okul bulma derdine düştüler. Ancak bir okulun toplumdaki
kişilerce iyi olarak nitelendirilmesi, o okulun çocuğumuza
uygun olduğunu göstermez. Özellikle DEB/DEHB ya da öğrenme güçlüğü olan
çocuklar için bir okulun iyi olma kriterleri farklılaşmaktadır. Aşağıda bu çerçevede
çocuğunuza okul seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğini özetlemeye çalışacağım.
- Öğrenci sayısı ve sınıf mevcutları az olan, küçük okullar:
Büyük ve kalabalık sınıfların olduğu okullarda bazı çocuklar görünmez olur.
DEHB olan çocuklarımız en kalabalık
okul da bile kısa zamanda kendini gösterse de, sadece DEB, disleksi ya da
öğrenme güçlüğ çeken çocuklar bu okullarda kaybolur gider. Çocuğun
sorunlarının anlaşılması uzun zaman alır.
Bu nedenle çocuğumuz için okul ve
sınıf mevcudu az okulları tercih etmeliyiz.
- Başarıdan çok öğrenciye odaklı okullar: Bazı devlet okulları ile özel okullar öğrenci
başarısına çok önem verir. Bu okullar çocukları gelecekte iyi lise ya da yüksek
öğretime hazırlamayı amaçlarlar. Bu okullar için mezunlarının sınavla
öğrenci alınan okullara girmesi çok önemlidir. Bunu sağlamak için
öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder ve yanlışlıkla okullarına gelen başarısız öğrencileri,
aileler üstünde baskı kurarak ayıklamaya çalışırlar. DEB/DEHB, Disleksi
olan çocukların bu okulların ritmine uyması çok güçtür. Çocuğun kendini
çok başarısız hissetmesine ve kendine olan güvenini yitirmesine neden
olur. Bu nedenle çocuklarımızı bu okullardan uzak tutmalıyız.
- Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim programlarına uyan okullar:
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm okullar ve sınıflar için
hazırladığı ülke çapında uygulanması zorunlu eğitim programları vardır.
Aslında tüm okulların bu programa uymasu zorunludur ve tüm genel sınavlar bu programlara uygun
olarak hazırlanır. Ancak bazı devlet okullarındaki öğretmenler ve özel
okullar bu programın dışına çıkarak, bir üst sınıfta öğrenilmesi gereken
becerileri daha erken öğretme çabasına girmektedirler. Oysa DEB/DEHB, Disleksi olan çocuklar Milli Eğitim Bakanlığı’nın
hazırladığı programlarla ancak başa çıkarken, bunun üstünde bilgi ve
becerileri kazanmakta haklı olarak çok zorlanmaktadırlar. Ancak maalesef
velilerin okulun programın dışına çıkıp çıkmadığını anlamaları çok güçtür.
Her zaman geçerli olmasa da başarıya odaklı okulların bu yolu tercih
ettikleri söylenebilir.
- Okulda bulunma süresi en kısa
olan okullar: Ülkemizde okul da bulunma süresi en kısa olan
okullar etüdsüz devlet okullarıdır. DEB ve DEHB olan çocuklar grup için de
öğrenmede zorluk çekerler ve okulda geçirdikleri süreden yeterince
yararlanamazlar. Bu nedenle çocuğa evde daha çok çalışma saati ayarlamak
ve evde kendilerini geliştirmlerine olanak sğlamak için mümkünse etüdsüz
okullar seçilmelidir.
- Alternatif okullar: Türkiye’de az sayıda da olsa uygulanmakta olan Montessori metodu,
Waldorf pedagojisi, Reggio Emila yaklaşımı ve demokratik eğitim gibi
alternatif eğitim metot ve yaklaşımlarını temel alan okullar
bulunmaktadır. Bu okullar DEB/DEHB ve Disleksi olan çocuklara çok uygundur.
Detaylı bilgi için www.alternatifokullar.com
adresini inceleyebilirsiniz.
Prof. Dr. Münire ERDEN
Merhaba,
YanıtlaSilSadece DEHB çocuklara hizmet veren bir ilk okul, anaokulu var mıdır acaba İstanbul da?
Kardeşime DEHB teşhisi konuldu ve ilaç kullanmaya başladı. Bu konuda çok fazla döküman inceledim. Fakat ilaçsız tedavi yöntemleri ile ilgili bir sonuca ulaşamadım. Şurada yazar https://surup.net/ilk-okuma-ve-yazma/dikkat-eksikligi-hiperaktivite/ bazı örnekler vermiş ama bir geçerliliği var mı merak ediyorum. Yorumunuzu bekliyorum. Teşekkürler.
YanıtlaSil